Yapay Zekanın Dönüştürücü Gücü: Google Yöneticisi Ankara’da Anlattı (5000+ Kelime)

Yapay zeka (YZ), günümüzde hayatımızın her alanında giderek daha fazla yer ediniyor. Sağlıktan eğitime, finanstan tarıma kadar pek çok sektörde devrim niteliğinde değişimlere yol açan YZ, sunduğu fırsatlar kadar beraberinde getirdiği risklerle de dikkat çekiyor. Google’ın Güney Avrupa Kamu Politikası Direktörü Giorgia Abeltino, Ankara’da düzenlenen AI Tomorrow Summit 2025’te yaptığı konuşmada, yapay zekanın dönüştürücü gücünü ve bu teknolojinin potansiyelini en üst düzeye çıkarırken riskleri nasıl yönetebileceğimizi anlattı. Abeltino, YZ’nin en büyük riskinin onu hiç kullanmamak olduğunu vurgulayarak, bu alandaki fırsatları kaçırmanın ekonomik ve sosyal açıdan telafisi zor sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.

AI Tomorrow Summit 2025: İnsan Odaklı Teknoloji Geleceği

22-23 Mayıs 2025 tarihlerinde Yapay Zeka Politikaları Derneği tarafından Ankara’da düzenlenen AI Tomorrow Summit, YZ’nin toplumsal etkilerini tartışmak ve “insan odaklı teknoloji”nin nasıl bir gelecek inşa edebileceğini sorgulamak için önemli bir platform oluşturdu. Zirve, sadece bir buluşma noktası olmanın ötesinde, YZ’nin etik, sosyal ve ekonomik boyutlarını derinlemesine inceleyen bir felsefi zemin sundu. Webtekno olarak biz de yerinden takip ettiğimiz bu zirvede Abeltino’nun konuşmasında dikkat çektiklerini sizler için derledik.

Yapay Zeka Artık Herkesin Meselesi

Giorgia Abeltino, açılış konuşmasında gösterdiği bir video ile YZ’nin potansiyelini somut bir örnekle ortaya koydu. Hollanda’daki bir çocuk onkoloji merkezinde, YZ’nin 37 milyon tıbbi makaleyi tarayarak birkaç dakika içinde tedavi önerisi sunduğu bir vakayı paylaşan Abeltino, YZ’nin sadece uzmanlara ait olmadığını, her bireyin bu teknolojiyi anlayabilmesi ve kullanabilmesi gerektiğini vurguladı.

Abeltino, “Yapay zeka sadece uzmanlara ait değil. Her birey, her vatandaş onun ne işe yaradığını bilmeli ve faydasını kendi hayatında görebilmeli,” diyerek YZ’nin demokratikleşmesi ve herkesin erişimine açık olması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’nin Yapay Zeka Alanındaki Öne Çıkan Projeleri

Abeltino, konuşmasında Türkiye’nin YZ alanındaki potansiyeline de dikkat çekti ve özellikle iki projeyi vurguladı: Gazi Üniversitesi’nin ses tanıma teknolojisiyle Parkinson hastalığını erken teşhis edebilmesi ve “Beyin Projesi” sayesinde tümörlerin çok daha erken aşamada tespit edilebilmesi. Bu projeler, sadece YZ’nin etkisini değil, aynı zamanda Türkiye’deki bilimsel yetkinliği de gözler önüne seriyor.

Bu projeler, Türkiye’nin YZ alanında kaydettiği ilerlemeyi ve bu teknolojinin sağlık sektöründeki potansiyelini gösteren önemli örnekler olarak öne çıkıyor.

Afet ve Kriz Anlarında Yapay Zeka Kullanımı

Abeltino, yapay zekanın erken uyarı sistemleriyle depremler, seller, yangınlar gibi afetlerde insan hayatını nasıl kurtarabileceğini de anlattı. Google’ın bu alandaki çalışmaları, Kızılay ile yürütülen işbirlikleri ve 750 bin dolarlık fon desteğiyle Türkiye’ye özel sistemler geliştirildiğini açıkladı.

Bu sistemler, afetlerin etkilerini azaltmak ve arama kurtarma çalışmalarını hızlandırmak için önemli bir rol oynayabilir. YZ’nin afet yönetimi alanındaki potansiyeli, insan hayatını kurtarmak ve toplumların dayanıklılığını artırmak için büyük bir fırsat sunuyor.

AlphaFold ve Bilimsel Devrim

Abeltino’nun vurguladığı en çarpıcı örneklerden biri AlphaFold oldu. Google DeepMind tarafından geliştirilen bu araç, proteinlerin 3 boyutlu yapısını bir saniyede çözüyor. Bu, bilim dünyasında onlarca yıllık çalışmanın yerine saniyelerle çalışan devrim niteliğinde bir gelişme. Artık tüm bilim insanlarının kullanımına açık ve 190’dan fazla ülkede 2 milyondan fazla bilim insanı tarafından kullanılıyor.

“AlphaFold, bilimsel bir devrimdir. Bir doktorun yıllarını alan protein analizini saniyelere indirdik. Bu, hayat kurtaran bir hız,” diyen Abeltino, AlphaFold’un bilimsel araştırmalara ve ilaç geliştirmeye nasıl ivme kazandırdığını vurguladı.

Yapay Zekanın Türkiye Ekonomisine Katkısı ve Riskleri

Google’ın yürüttüğü bağımsız araştırmaya göre, sadece “üretken yapay zeka”nın Türkiye’nin yıllık GSYİH’sine 10 yılda %5 katkı sağlayabileceği öngörülüyor. Ancak hiçbir şey yapılmazsa büyüme sadece %1’de kalacak. Yani asıl risk, “treni kaçırmak”.

“Yapay zekanın en büyük riski, onu hiç kullanmamaktır. Değişimi kaçırmak, tüm ekonomiler için telafisi zor bir bedeldir,” diyen Abeltino, Türkiye’nin YZ alanındaki fırsatları değerlendirmesi ve bu alanda aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

Regülasyonlar: Dengeli, Orantılı ve Erişilebilir

Google’a göre YZ’nin gelişimi için devletler tarafından doğru regülasyon şart. Tüm uygulamalar aynı risk kategorisinde değil. Film önerisi yapan bir algoritmayla kanser tedavisi öneren bir yapay zeka aynı şekilde değerlendirilemez. Regülasyonun riske göre kademeli olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca veriye erişim hakkı da inovasyon için kritik.

“Eğer inovasyon için alan yaratmazsanız, inovasyon başka bir yere gider. Regülasyon, riske göre esnemeli,” diyen Abeltino, regülasyonların YZ’nin gelişimini engellememesi ve inovasyonu teşvik etmesi gerektiğini belirtti.

Kamu ve KOBİ’ler İçin Yapay Zekaya Geçiş Nasıl Olacak?

Abeltino’ya göre devletlerin kapsamlı yapay zeka hareketine öncülük etmesi gerekiyor. Kamu kurumları Google Cloud altyapısıyla yapay zekayı entegre etmeye başlamalı. Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yalnızca %5’i AI kullanıyor. Oysa bu teknoloji, düşük maliyetle büyük verim artışı sağlıyor. Kültürel bariyerin kırılması gerekiyor. Google’ın Pathfinder aracıyla KOBİ’ler için hangi araçların kullanılabileceği gösteriliyor.

“Dijital uçurumun yapay zeka uçurumuna dönüşmesini istemiyorsak; kamu, özel sektör ve STK’lar birlikte hareket etmeli,” diyen Abeltino, YZ’nin KOBİ’ler tarafından benimsenmesi ve kullanılması için işbirliği ve destek mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Yeni Görev Açıldı: İnsanları Yapay Zekaya Hazırlamak

Abeltino “Herkes YZ’yi anlamalı ve kullanmalı” diyor:

• Öğrenenler (çocuklar ve genel toplum)
• Uygulayıcılar (iş dünyası ve çalışanlar)
• Yenilikçiler (geliştiriciler ve araştırmacılar)

Türkiye’de yetenekli bireylerin yurtdışına gitmesi gibi tehditlere karşı bu üç gruba da özel stratejiler geliştirilmesi Abeltino’ya göre çok kritik.

Eğitim sisteminin YZ’ye uyumlu hale getirilmesi, çalışanların YZ becerileriyle donatılması ve YZ alanında yetenekli araştırmacıların yetiştirilmesi, Türkiye’nin YZ alanındaki rekabet gücünü artırmak için hayati öneme sahip.

Google NotebookLM: Türkiye’deki Profesyonellere Tanıtıldı

Abeltino sahneye çıkmışken Google’ın son dönemlerdeki en gözde ürünlerinden olan, kendi deyimiyle “Hem Cesur Hem Sorumlu Bir Ürün” olan “NotebookLM” adlı yapay zeka destekli aracı da katılımcılara tanıttı. Hatırlarsanız NotebookLM birkaç gün önce Google I/O 2025 etkinliğinde de önemli güncellemeler almıştı. NotebookLM Abeltino’ya göre profesyonel hayatı kolaylaştırıyor. Kullanıcının yüklediği dökümanlardan saniyeler içinde özet çıkarabiliyor, konuşma metni hazırlayabiliyor, hatta podcast’e dönüştürebiliyor. Bu araç, verileri kullanıcı cihazında tutarak %100 gizlilik sağlıyor.

NotebookLM, YZ’nin profesyonel hayatta nasıl kullanılabileceğine dair somut bir örnek sunuyor ve bu tür araçların yaygınlaşması, iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir.

“Üç E” ile Çağrı: Embrace, Experiment, Empower

Abeltino’nun sunumunu şu üç sözcük özetliyor: “Yapay zekayı benimse, deneyimle, güçlendir.” Google, Türkiye’nin kamu kurumları, STK’ları, üniversiteleri ve özel sektörle işbirliği içinde bu dönüşüme katkı vermeye hazır olduğunu ilan ediyor.

Bu çağrı, YZ’nin Türkiye’de yaygınlaşması ve benimsenmesi için bir yol haritası sunuyor ve işbirliğinin önemini vurguluyor.

Sonuç: AI, Bölünme Yaratan Değil, Köprü Kuran Olmalı

Giorgia Abeltino’nun son mesajı çok netti: “Dijital uçurum, yapay zeka uçurumuna dönüşmemeli.” AI’nın sadece elitlerin değil, herkesin aracı olması gerektiğini savundu. Yani teknoloji yalnızca güçlü olanı daha güçlü yapmamalı; herkes için eşitliği artıran, köprü kuran bir alan olmalı.

Abeltino’nun bu mesajı, YZ’nin toplumsal faydayı maksimize etmek ve eşitsizlikleri azaltmak için nasıl kullanılabileceğine dair önemli bir perspektif sunuyor. YZ’nin etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması, toplumların refahını artırmak için kritik öneme sahip.

Yapay Zekanın Geleceği: Türkiye İçin Fırsatlar ve Zorluklar

Giorgia Abeltino’nun Ankara’daki konuşması, yapay zekanın dönüştürücü gücünü ve Türkiye için sunduğu fırsatları net bir şekilde ortaya koydu. Ancak, bu fırsatları değerlendirmek ve YZ’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için Türkiye’nin bazı zorlukların üstesinden gelmesi gerekiyor.

Eğitim ve Yetenek Geliştirme

Türkiye’nin YZ alanında rekabetçi olabilmesi için eğitim sisteminin YZ’ye uyumlu hale getirilmesi ve YZ becerilerine sahip yetenekli bireylerin yetiştirilmesi gerekiyor. Bu, hem üniversitelerde YZ ile ilgili bölümlerin açılması hem de mevcut müfredatın YZ ile ilgili konuları içerecek şekilde güncellenmesi anlamına geliyor. Ayrıca, çalışanların YZ becerilerini geliştirmek için sürekli eğitim programları düzenlenmesi de önemli.

Ar-Ge ve İnovasyon

Türkiye’nin YZ alanında öncü ülkelerden biri olabilmesi için Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapması gerekiyor. Bu, hem kamu hem de özel sektörün YZ ile ilgili araştırmalara fon ayırması ve YZ alanında yeni teknolojiler geliştiren girişimleri desteklemesi anlamına geliyor. Ayrıca, üniversiteler ve araştırma kurumları arasındaki işbirliğinin artırılması da önemli.

Veri Erişimi ve Altyapı

YZ algoritmalarının geliştirilmesi ve eğitilmesi için büyük miktarda veriye ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’nin YZ alanında başarılı olabilmesi için veriye erişimin kolaylaştırılması ve veri altyapısının güçlendirilmesi gerekiyor. Bu, hem kamu hem de özel sektörün veri paylaşımını teşvik etmesi ve veri güvenliği konusunda gerekli önlemleri alması anlamına geliyor. Ayrıca, YZ algoritmalarının çalıştırılması için gerekli olan yüksek performanslı bilgi işlem altyapısının da geliştirilmesi önemli.

Etik ve Regülasyon

YZ’nin etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması, toplumların refahını artırmak için kritik öneme sahip. Türkiye’nin YZ alanında etik ilkeleri belirlemesi ve YZ’nin kullanımını düzenleyen regülasyonlar oluşturması gerekiyor. Bu, hem YZ’nin potansiyel risklerini azaltmak hem de YZ’nin toplumsal faydasını maksimize etmek için önemli.

Kamu ve Özel Sektör İşbirliği

Türkiye’nin YZ alanında başarılı olabilmesi için kamu ve özel sektörün işbirliği yapması gerekiyor. Bu, hem kamu kurumlarının YZ teknolojilerini kullanması hem de özel sektörün YZ ile ilgili ürün ve hizmetler geliştirmesi anlamına geliyor. Ayrıca, kamu ve özel sektörün YZ ile ilgili projelerde birlikte çalışması da önemli.

Sonuç

Yapay zeka, günümüzde hayatımızın her alanında devrim niteliğinde değişimlere yol açan bir teknoloji. Türkiye’nin bu alandaki fırsatları değerlendirmesi ve YZ’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarması, ekonomik ve sosyal açıdan büyük faydalar sağlayabilir. Ancak, bu hedefe ulaşmak için Türkiye’nin eğitim, Ar-Ge, veri erişimi, etik ve regülasyon gibi alanlarda bazı zorlukların üstesinden gelmesi gerekiyor. Kamu ve özel sektörün işbirliği yaparak bu zorlukların üstesinden gelmesi ve YZ’yi etik ve sorumlu bir şekilde geliştirmesi, Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahip.

Alan	Öneriler
Eğitim	YZ ile ilgili bölümlerin açılması, müfredatın güncellenmesi, sürekli eğitim programları
Ar-Ge	Kamu ve özel sektörün Ar-Ge’ye yatırım yapması, girişimlerin desteklenmesi, üniversiteler arası işbirliği
Veri Erişimi	Veri paylaşımının teşvik edilmesi, veri altyapısının güçlendirilmesi, veri güvenliği
Etik ve Regülasyon	Etik ilkelerin belirlenmesi, YZ kullanımını düzenleyen regülasyonlar
Kamu ve Özel Sektör İşbirliği	Kamu kurumlarının YZ teknolojilerini kullanması, özel sektörün YZ ürünleri geliştirmesi, ortak projeler

“`